28 Ekim 2018 Pazar

Tanzimat Dönemi


Tanzimat Devresi Tanzimat fermanı ve Islahat Fermanı ve bu dönemde uygulanan ıslahatları kapsamaktadır.
Abdülmecid, Abdülaziz, V. Murat ve II. Abdülhamit Tanzimat Döneminde tahta çıkmıştır.
Önceki kpss konumuzda II. Mahmut Devresi Islahatlarını işlemiştik.
Sıradaki konumuz ise Tanzimat Devresi olacaktır.

Tanzimat Dönemi



II. Mahmut’tan ardından tahta geride bıraktığımız Abdülmecid Tanzimat Fermanı’nı ilan etmiştir.
Tanzimat Fermanı
1839 seneninde Mustafa Reşit Paşa doğrulusunda Gülhane Parkında ecnebi temsilcilere ve halka okunarak ilan edilmiştir.
Gülhane Hattı Hümayunu olarak malum bu ferman batılı devletlerin Osmanlı iç işlerine karışmasına mani olması ve devletin parçalanmasını önlemek emeliyle ilan edilmiştir.
Herkesin mal, can, ırz, namus ve hürriyetine hürmet duyulması,
Açık mahkeme ve denk şartlarda yargılanma,
Herkes gelirine göre vergi ödeyecek,
Herkes yasa önünde denk olacak,
Kalifiye mülkiyet hakkı verilecek,
Eziyet, dayak ve angarya kaldırılacak,
Rüşvet ve iltimas kalkacak şartları getirilmiştir.
Bu ferman ile padişah yetkileri ikinci sefer kısıtlanmış vergi, askere gitme vatandaşlık durumuna getirilmiştir.
Osmanlıda ilk defa yasa kuvveti avantajı kabul edilmiş ve anayasal müddetçe geçişe ilk ismim atılmıştır.
Fakat bu ıslahat çalışmaları ile Osmanlı arzuladığı neticeleri alamamıştır.
Yabancı devletler azınlıklar için bu hakları yetersiz bulmuş ve baskı ile 1856 seneninde Osmanlıyı Islahat Fermanını yayınlamak mecburiyetinde bırakmışlardır.

Islahat Fermanı

Azınlıklara verilen kimi haklar ile ecnebi devletlerin ülkenin iç işlerine karışması önlenmek istenmiştir.
Ayrıca bu fermanın yayınlanması ile Paris Sulh Konferansında lehine hüküm alınmasını hedeflemiştir.
Fakat ecnebi ülkelerin baskısı daha fazla artmıştır.
Ferman Paris Anlaşmasının maddesi olarak ilan edilmiş ve programı mecburî duruma gelmiştir.
Azınlıklara;
Bedelli askerlik,
Şirket ve banka kurma,
Devlet memuru olabilme,
Mahkemelerde denk tanıklık,
İl genel meclisinde misyon alma hakları verilmiştir.
Tanzimat fermanının duyurusu ile başlayıp I.
Meşrutiyetin duyurununa kadar süren bu devreye Tanzimat devresi adı verilir.
Bu dönemde,
Vilayet Nizamnamesi ile eyaletler kaldırılmış adına il, sancak, ilçe, nahiye ve köy idare birimleri heyetmiştir.
İl Genel Meclisleri meydana getirilmiştir.
Kaime ismindeki ilk kağıt para basılmıştır.
Tercümanı Ahval isminde ilk kalifiye gazete heyetmiştir.
İlk Osmanlı bankası olan Bank-ı Dersaadet heyetmiştir.
Eğitim Bakanlığı heyetmiştir.
İptidailer, İdadiler ve Sultaniler açılmıştır.
Ecnebi ülkelere okul açabilme hakkı verilmiştir.
İzmir – Aydın arası ilk demir yolu açılmıştır.
İlk telgrafhane heyetmiştir.
Ilk defa Avrupalı devletlerden dış borç alınmıştır.
1863 seneninde Ülke Sandıkları heyetmiştir.
Daha ardından Ziraat Bankasına dönüşmüştür.
Danıştay heyetmiştir.
İlk üniversite olan Darül Fünun açılmıştır.

7 Ekim 2018 Pazar

Türkiye’de Nüfus


Sınırları belirli bir alan içerisinde yaşam sürdüren insanların sayısına nüfus adı verilir.
İnsan adedinin belirlenmesi ve buna bağlı birçok nedenlerle nüfus sayımları uygulanmaktadır.
Osmanlı’da ilk nüfus sayımı II. Mahmut döneminde yanlızca erkeklere yapılmış ve askere alıncak nüfus saptanmıştır. 

Cumhuriyet döneminde ilk kapsamı geniş nüfus sayımı 1927 seneninde gerçekleşmiştir.
Daha ardından 1935 seneninde nüfus sayımı yapılmış ve 5 senede bir yapılmasına hüküm verilmiştir.
1990 seneninde alınan kara ile bu müddet 10 seneye çıkarılmıştır.

Nüfus sayımları ile;
Ülkenin toplam nüfusu
Yaş gruplarına göre nüfusu
Cinsiyete göre nüfusu
Bir evvelki sayıma göre artış hızı
İdari birimlerdeki nüfusu
Kentsel ve kırsal nüfusu
Nüfusun eğitim seviyesi gibi verilere ulaşılır.
Doğumlar, ölümler, göçler, savaşlar, evlenmeler gibi hadiseler nüfus üstünde tesirli olmaktadır.
Bu sebeple nüfus epey parametre bir kavramdır.

Türkiye’de Nüfus Artış Hızını Etkileyen Faktörler



Doğumlar
Doğum oranları ülkenin gelişmişlik seviyesi ile yakından alakalıdır.
Kentleşme, sanayileşme ve ekonomik ilerleme seviyesi yüksek ülkelerde doğum oranları düşüktür.
Gelişim seviyesi düşük ülkelerde ise doğum oranları yüksektir.
Ülkemizin ilerleyen bir ülke olması nedeni ile doğum oranları gittikçe azalmaktadır.
Eğitim seviyesindeki artış, aile planlaması çalışmaları, kadını iş yaşamına atılması gibi unsurlarda doğum oranın butonuna sebep meydana gelmiştir.
Ülkemizde Güneydoğu Anadolu doğum seviyesi en yüksek, Karadeniz ise doğum seviyesi en düşük bölgelerimizdir.

Ölümler
Ölümlerde doğumlar gibi ülkenin gelişmişlik seviyesine göre değişiklik göstermektedir.
Yaşam koşulları iyi olan ve tıbbi imkanları ilerlemiş olan ülkelerde ölüm oranları henüz düşüktür.
Ülkemizde de ölüm oranlarında azalma görülmektedir.
Beslenme olanakları, tıptaki gelişmeleri barınak imkanları, çocuk ölümlerine karşı aşıların yaygınlaşması gibi faktörler ölüm oranları üstünde tesirli olmaktadır.

Göçler
Ülkemizde göçler iç göçler ve dış göçler olmak suretiyle ikiye ayrılır.
İç göçler ekonomik külfet ve işsizlik dolayı köyden kente olan göçler, mevsimlik göçler gibi şekillerde olabilmektedir.